grandpashabet giriş grandpashabet sinavmerkezi.org bahis siteleri

NE DEMEK İSTİYORLAR?

100 yıldır süren kavga. Siyasal İslam temsilcileri ve Onun uşakları. 22 yıldır bu ve benzeri söylevler! 1nci Cumhuriyetin son günleri…

Gündem Yayın: 19 Eylül 2023 - Salı - Güncelleme: 19.09.2023 20:53:00
Editör -
Okuma Süresi: 9 dk.
Google News

NE DEMEK İSTİYORLAR?

100 yıldır süren kavga. Siyasal İslam temsilcileri ve Onun uşakları. 22 yıldır bu ve benzeri söylevler! 1nci Cumhuriyetin son günleri…

Birileri yıkmak için projeler hazırladı. Birileri uygulamaya alırken, birileri de bu yıkılışı sadece seyretti. Cehaletin çoğunluk olması bunları daha cesur, daha apansız yaptı. Bu yıkılış artık birkaç tuğlanın çekilmesine kaldı. Bu ideolojik bir sapma değil. Doğrudan yaşama müdahale… Modern Türkiye’nin çağdaş dünyadan koparma projeleri ve uygulamalar.  2nci cumhuriyetçiler, tatlı su solcuları en uygun yerlerin kına yakabilirler!

Ülkeye; İslam adıyla totaliter bir rejimin dayatılması. Din kardeşliği safsatası ile ülkenin işgali ve tek adam rejiminin dayatmaları ve uygulamalar. Ülke üzerinde yıllarca uygulanmak istenen bir projenin adım, adım sinsice hayata geçişi. Sessiz ve tepkisiz toplum. Ülke içinde bir takım bölücü radikal oluşum ve örgütlerinde ekmeğine yağ sürdü. Kısaca ülke el birliği ile ölü devletler mezarlığına sürüklendi.

Bu mesajlar toplumsal tepkileri ölçmek için verildi. Toplumsal tepki olmadığını gördüler, uygulamaları hızlandırdılar. Proje uygulayıcı ülkelerin (Amerika, İsrail, İngiltere ve Fransa)  yeni talepleri ile giderek daraltılan yaşam çemberi ile küçülen hayatlar. Kısaca alıştırma uygulamaları.

O; diyor ki: ‘En büyük dindar benim. Beni kutsayın’. Diğeri diyor ki: ‘En büyük vatansever benim. Beni kutsayın’. İkisi birden diyor ki: ‘Susun. Oturun. Vatana göz diktiler’. Halkı kandırmak için bu bir cümle yetmez. ‘bayrak inmez, ezan susmaz’ Demekteler… Gerçeklerin üzerini örten, perdeleyen Bunca yalana inananlar susuyor.

Sayılı günler kaldı… Ya eski Türkiye, ya yeni Türkiye!

Bir ülkede Sultan varsa, Cumhuriyet yoktur… Bunlar; saltanatları için, Cumhuriyeti yok etmek istiyorlar. Çünkü Cumhuriyet isyanların rejimidir!

İhvan’cı düşünce ve büyük ortak ümmetçi milliyetçiler, İslam’ı terör örgütlerinin siyasal aktörleri, sözde sosyalist birkaç soytarı ülkenin düşüşü için bir arada. Diğer yanda karda yürüyüp izini saklayan romantik sosyalistler, sadece laf yarışında…

Gerçeğin dışında sadece puslu havada beslenen bir muhalefet, besiye çekişmiş Sivil Toplum Kuruluşları, Odalar ve Sendikalar. Bu yıkıma hep birlikte omuz veriyorlar. Her şey şaka gibi! Şaka gibi yaşıyoruz… Şakacıktan zengin olanlar, şakacıktan yoksullaşanlar var… Şakacıktan ağlıyoruz. Şakacıktan gülüyoruz… Şakacıktan hastalanıyor. Şakacıktan ölüyoruz… Hayata dair; çok ağır bedeller biz ödüyoruz… Başımıza musallat olan felaketler. Şaka gibi. Gün geçmesin; ülkeye 22 yıldır çöreklenmiş iktidar ve besleme muhalefetin ülkeye yaşattığı ve laik gördüğü her türlü melaneti unutuveriyoruz. Ülke çöküyor! Şaka gibi! Seyrediyoruz.

‘Doğruları söylemeye cesaretin yoksa kötülerin dünyaya hâkim olmasına şaşırmayacaksın’ Che Guevara

Bu yapının devleti ele geçirme süreç ve idealleri iyi okumak gerekir. Çalınan sadece para değil. Tükenen bir ülkede yaşayan insanların; yaşamsal değerlerinin tümüdür.  Yerine koyamazsınız. 22 yılda bu köprünün altından çok sular geçti. Halkım diyen yığın seyretmekle kaldı.

Toplumun çürümüşlüğü kendi sonunu hazırlamıştır. Sona doğru son adımlar. Hadi yeni anayasa yapmaya!  

Ne demek istediler?

Yıl 2023… Recep Tayyib Erdoğan’ın ‘2023 Anayasası Sempozyumu’ açılış konuşması. ‘Yeni anayasayı milletimize kazandırana kadar çalışmayı, mücadeleyi asla bırakmayacağız’. Bu konuşmanın verdiği cesaret ile kürsüye çıkan Prof. Dr. Şükrü Karatepe Yeni anayasa ile ilgili şunları söylüyor. ‘Anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilemez olması hükmünü kaldıralım’. Kısaca niyet ortada.

22 yıl önce Recep Tayyib Erdoğan konuşuyor… ‘Gerekirse şu mücadeleyi verirken, eğer benim komuta merkezim bana papaz elbisesi giyeceksin diyorsa gider papaz elbisesini giyerim. Niye bizim mücadelemiz sıradan bir mücadele değil’… Erdoğan’ın komuta merkezi neresi? Kim veya kimler? Hiç düşündünüz mü?

Recep Tayyib Erdoğan’ın Başbakanlık dönemi ve birkaç ay sonra; Türk Silahlı Kuvvetlerine Ülkeyi iç ve dış tehditlere karşı koruma ve kollama görevi veren İç Hizmet Kanunun 35’nci maddesi kaldırılıyor. ‘Atatürk değerlerine sıkı, sıkıya bağlı,  Türkiye Cumhuriyetinin bir ordusu var diyen’… Ortadoğu Projesinin hazırlayıcısı ve uygulayıcısı olan ‘Sam amca ve çocukları’,  İle İsrail’in kurucusu, Siyonizm doktrinin sahibi ve İsrail'in fikir babası ‘Theodor Herzl'in piçlerine’ rahat nefes aldırıyor. Ve İsrail’in en büyük övünç madalyası olan Cesaret madalyası recep Tayyib Erdoğan’ın boynuna takılıyor. Böylelikle ilk defa Yahudiler, bir Müslümana cesaret madalyası vermiş oluyor.

Türk ordusunun tasfiyesi içinde rol alan, 11 Türk askerinin kafalarına çuval geçirip esir alan Amerikalı generalin elinden Hulusi Akar’ın boynuna ‘şeref madalyası’ takılıyor. Görevler. Görevlendirenler bağlılıklarının ödüllerini proje sahiplerinin takdimleri ile alıyor. 

Değişimin önündeki en büyük engel olan ordu tehdit olmaktan artık çıkartılmış oldu.  Ordu 22 yılda yavaş, yavaş kabuk değiştirdi, İslamcı anlayış çerçevesinde parti ordusu haline dönüştü. Türk Ordusu ‘Siyasal İslamcının’ iki dudağı arasında yeniden şekillenmeye başladı… Yapılan değişiklikler ‘Hilafetin Ordusu’ kuruldu mu sorusunu akla getiriyor! 22 yıl önce bu ordunun bir cumhuriyeti. Cumhuriyetin bir ordusu vardı. Şimdi bir partinin ordusu, ordunun bir partisi var… Genelkurmay başkanları sırayla siyasi bir otoritenin siyasi bakanı oluyorlar.

Cesur adımlar. Söylevler hiç hız kesmiyor.

Recep Tayyip Erdoğan Ağzından baklayı çıkarıyor. ‘Ben Büyük Ortadoğu ve Afrika Projesinin Eş başkanlarından biriyim’… Yapılan bu açıklama o dönem içinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden Abdullah Gül’ün İngiliz politikalarına ve sarayına bağlılığını bir İngiliz gazetesine yaptığı açıklamayla akla getiriyor. ‘Laik Cumhuriyetin sonu gelmiştir. Biz değiştireceğiz’…

Ve Sonuç!

O’nun için; “Muhtar bile olamaz demişlerdi”… O şimdi ‘Şahsım Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı’! Bunun içindir ki; bu ülkenin Ortadoğu çöplüğüne dönüşmesinde, rejimin değişiminde, cumhuriyetin yıkılmasında katkısı olan, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret ve sövme özgürlüklerini kazandıran. Hukukun üstünlüğü kavramını kaldırılması ve parti devleti kurulmasına olan katkılarından dolayı; ülke içinin boşaltılması, derviş politikalarını çağdaşlık diye yutturulmasında ki katkıları! Eğitim politikalarındaki keyfiyet ve öngörüsüz muhalefeti, Türkiye’nin en muhafazakâr siyasi parti olma özelliğini kazandığı için!  AKP’nin ve sempatizanlarının CHP’ye teşekkür borçları var!

CHP’nin tüm emeğini Türkiye Cumhuriyetin yıkılıp yerine ‘yeni’ adıyla başlayan İslam’ı koşullara uygun şeriat düzenine temel olacak olan, özel hayata müdahaleyi hukuksal tanımlayacak bir ‘Anayasa’ yapımı için katkı ve kazandığı desteğini esirgemeyeceğine inancımız tamdır.

Bunun içindir ki; ülke değerleri, demografik yapısı dâhil içinin boşaltılması konusundaki katkılarından dolayı. Ayrıca mantar gibi çoğalan vakıf, cemaat ve tarikatların. Artık önlenemez faaliyet, devlet kadrolarını ele geçirme ve birer ekonomik güç olmalarına olan büyük katkılarından Dolayı, AKP ve şürekasının CHP ve avenesine minnet borcu vardır!!!

Ayrıca korkak, tırsak sokağa çıkamayan cesaret manzumesinden uzak, koltuk kaygısı içinde olan CHP ve içindeki aktörleri. Totaliler rejime karşı duran bizlere, terörist, çapulcu, sürtük sıfatlarına olan katkılarınızı da dâhil ederek, bugüne kadar yaptığınız muhalefetliğiniz batsın diyorum.

Sizler için her şey gelip geçici. Bu fırsat iyi fırsat. Ekmek elden, su gölden. Beslenmeye devam. Nasılsa sizleri besleyen, bu millet uyurgezer halinden bir şekilde uyanır ve size de gereken cevabı verir.

Bu ülkede hırsızları, rejim düşmanlarını yazmak marifet değil ki. Marifet bu talan düzenin içinde, piyonların oylarıyla iktidar yaptığı kimliklerin, kimlere uşaklık ettiği gerçeğini görmesidir.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.