grandpashabet giriş grandpashabet sinavmerkezi.org bahis siteleri

GÜNÜMÜZDE TARTIŞILAN ŞEYH SAİT..... Ve ŞEYH SAİT İSYANI ....

12 Kasım 1979 Akşamı Ankara'da Hazar Otobüs firmasına ait otobüs ile DİYARBAKIR-DİCLE ilçesine Hakim olarak ulaştım...

Gündem Yayın: 17 Aralık 2023 - Pazar - Güncelleme: 17.12.2023 00:26:00
Editör -
Okuma Süresi: 12 dk.
Google News
GÜNÜMÜZDE TARTIŞILAN ŞEYH SAİT.....
Ve
ŞEYH SAİT İSYANI ....
12 Kasım 1979 Akşamı Ankara'da Hazar Otobüs firmasına ait otobüs ile DİYARBAKIR-DİCLE ilçesine Hakim olarak ulaştım...
Bölgenin Yaabancısı da sayılmazdım. Çünkü 1973 Yılı Eylül ve Ekim aylarında Diyarbakır Eğitim Enstütüsüne devam ettim...Sonra Ankara Hukuk Fakültesine geçtim...
26 Ekim 1979 günü YHK.da kura ile yerlerimiz belirlendi.
13 Kasım 1979 Günü saat 15.00 de DİCLE İlçesinde SORGU HAKİMİ olarak göreve başladım...
Bir gün sonra; Belediye Başkanı olan merhum HÜSAMETTİN AYGÖREN-Şeyh SAİT'in yeğeni- ziyaretime geldi...
Tabii bir süre sonra ilçeyi tanıdım...Aşiretleri....Aşiret Reislerini.... Ağaları... Beyleri....Bunların çevresindeki İnsan topluluklarını tanıma-ya başladım... Ve ilçe Kaymakamı olan Sayın MEMDUF OĞUZ Bey-den ilçenin konumu, insan unsuru ve Şeyh SAİT Ayaklanması olayını dinledim...
İlçe Hidro Elektrik Santralına geçtiğinde; Belediye Başkanı mer-hum AYGÖREN Bey; Belediyenin Elektrik Üreten Santralini Diyabakır KOLORDU KOMUTANLIĞINA BAĞIŞLAMIŞ...Bu nedenlede Kendisine dönemin Kolordu Kpmutanınca da ŞİLT Verilmiş...Şilt Başkanın Ma-kam Odasında da duvara asılı idi...
Tabi ki; Başkan ile samimiyet yanında dostluğumuzda arttı... Ve şehrin meydanında Belediyeye ait Park dinlenme ve oturma yerimiz di.
Öğretmenler ve Gençler; SOSYALİZMİ tartışıyorlar... Reis merhum AYGÖREN; Gençlere ve Öğretmenlere;
"SOSYALİZM İYİDİR DE; SİZ ONA LAYIK DEĞİLSİNİZ..." dedi.
xxxxxx
Sayın Başkan AYGÖREN ile başbaşa sohbetimizde ; "İSLAMİYETİN ÖZÜ; SOSYALİZMDİR....İHTİYACIN KADAR ALACAK-SIN, HER ŞEYİ..." dedi...
Ve yeni yetişen genç bir delikanlı iken Babası Mehdi SEPTİOĞLU; Av Tüfeğini vermiş ve akşam misafirleri olduğunu,,,Piran Ziyaret de-nen dağdan üç tane KEKLİK Vurup getirmesini, söyler. Keklik eti ile bulgur pilavı yapılır... Çok da lezzetli olur. Akşam yemeğinde konuk-lara ikram edilecek...
" Ben beş tane vurdum ve eve getirdim." Babası Mehdi Efendi; ağzından geleni söylemiş...İhtiyacımız üç tane...Neden beş tane vur-duğunun eleştirisini yapmış...
Başkan; " İşte, İSLAM DİNİN Özü budur....İhtiyacın kadar edine-ceksin...Fazlası senin değil...Ve Haramdır..." diye azarlamış...
İşte;" İslam Dininin özü; İHTİYAÇ Kadar Mülkiyet.. Fazlası Günah ve Haramdır..." dedi.
İlçede İlköğretim Müdürlüğünde iki kişilik Memurluk sınavı açılmış. Başvuru yapanlardan da birisi; Bizim Adliye Mübaşiri...
Merhum AYGÖREN;"Senin İşin var!...İşsiz kişilerin hakkıdır..."di-yerek Sınav Salonunda çıkarmış...Mübaşirinde ; Başkan AYGÖREN'e bir itirazı da olmamış ve olamazda....
xxxxxx
İlçede saf ve ufak tefek bir çocuk vardı...Oturduğumuz yere yaklaştı. Başkan AYGÖREN; " Beyin Gelişmeyince vucut ve zeka da gelişmiyor..." dedi...
Yine ben Diyarbakır Tıp Fakültesi Hastanesince bazı tahliller yaptırdım...Ama; Dr. ile görüşemedim...Sayın AYGÖREN; Tahlilleri gördü... " Haydi gidelim...Sende bir şey yok..." dedi...Hekimde aynı görüşü açıkladı...
xxxxx
ŞEYH SAİT'in İSYANI....
O Dönemin deneyimli İlçe Kaymakamı -sonradan VALİ olan- Sayın Memduz OĞUZ'un bana sınırlı da olsa anlatımları şöyleydi...
"Şeyh SAİT; Diyarbakı-PİRAN (DİCLE) ilçesi nufusuna kayıtlı ve Bölge Halkı üzerinde ŞEYH olarak etkili kişidir. Etrafındaki Taraftarı, Müritleri ve Ekibiyle beraber ; LİCE-HANİ yerleşm alanlarından geçe-rek; PİRAN'a gelir. Tarftarları ve çevre halkınca da büyük bir cosku ile karşılanır. Yanında da bazı aranan KANUN KAÇAKLARI var...
Genç JANDARMA Komutanı bunların; TESLİM OLMASINI Talep eder....Bu isteği yerinde görülmez ve talebi de reddolunur. Hatta ŞEYH SAİT, Kaçak görünen birkaç kişiyi teslim etmeyi kabül eder. Genç Jandarma Komutanı; " Devletin, Kanun kaçakları ile PAZARLIK Yapamayacağını ..." beyanla TESLİM Olmalarını talep eder. Bundan sonrası çıkan çatışma; AYAKLANMAYA dönüşür."
Bu tür OLAYLARDA; İNGİLİZLERİN desteği yanında, rehber ol-dukları söylenir.
xxxxxx
Yalnız, JANDARMA Birimi; bölgede adı geçen Şeyh Sait Yakın-larını ve taraftarlarını T.C. Devleti için hep tehlikeli görürlerdi.
Yalnız şu gerçeğinde kabülü gerekir...Osmanlı Döneminden belli; Bölge Halkı TOPLUM olmanın Bilincinde değiller...Devleti ve Birimlerini tanımazlar...ŞEYH SAİT ve Cemaatıini tanırlar...
Kaymakam Sayın OGUZ, Belediye Başkanı Sayın AYGÖREN, Nufus Müdürü ve ben Diyarbakır Valiliğindeyiz. Kaymakam Bey Vali Bey ile bir görüşme yapıyor. Bizde Vali Muavinlerinin birisinin oda-sındayız. Vali Muvavini, daha önce Erzurum'un bir ilçessinde Kayma-kam iken, Şeyh Sait taraftarları ile sıkıntı yaşamış...Bu konuyu anlatır-ken, biraz azda olsa ŞEYH SAİT için olumsuz sözler sarf etti...Ben he-men; Belediye Balkanı AYGÖREN'e ŞEYH SAİT'in Babası mı-Amcası mı olduğunu sordum...REİS; Amcası olduğunu söyledi. Vali Muavini de gözlerime baktı...
REİS AYGÖREN; Amcası ŞEYH SAİT'in ve Çevresindekilerinde İSTİKLAL Mahkemesinde Yargılanmalarını ve İDAM Olayını anlattı...
Reis AYGÖREN'in bir oğlu Mahmut, Dr. olarak Erzurum'un bir il-çesindeydi. Bir Kardeşi Dicle Lisesinde Öğretmen idi, merhum FERİT SEPTİOĞLU...FERİT, TEKİRDAĞ'ın bir ilçesinde doğmuş...Çünkü Onla-rın Sürgün Dönemi
Yalnız; Ramazan Orucuna; Diyanet'in belirlediği günden bir gün önce başlarlar ve Arife Günü Oruç olmazlardı. Arife gününü Bayram kabül ederlerdi.
ELAZIĞ Milletvekilli olan ve DEVLET Bakanlığı yapan ALİ RIZA SEPTİOĞLU'da ŞEYH SAİT'in yeğeniydi. Elazığ -PALU ilçesinde ika-met eder ve taraftarlarını da burada yönlendirirdi.
Merhum ECEVİT'in, 1977 yılı sonlarında kuduğu KOALİSYON Hükümetinde Metorolojiden Sorumlu DEVLET BAKANLIĞI yaptı. Elazığ PALU ilçesi ve çevresinde etkili bir siyasi GÜCÜ olan kişiydi.
Yine ERZURUM-HINIS ilçesinde ikamet eden ŞEYH SELAATTİN' de ŞEYH SAİT'in Yeğeni ve etkili de bir Mürüdüydü.
Yalnız, Ben Hakim olarak görev yaptığım süre içinde beni de Adli bir olayda da rahatsız etmediler...
xxxxx
Bölgede Etkili bir AİLE de ENSARİOĞULLARI.....
Diyarbakır-DİCLE ilçesi YEŞİLSIRT ( BAZBENT) köyündedirler. Yerleşik düzenleri bu köydür.Uzun süre de merhum DEMİREL'in yakın çevresi olan merhum ABDÜLATİF ENSARİOĞLU....Belirli süre-de AP.de Diyarbakır MİLLETVEKİLİĞİ yaptı...
Sonra da; merhum DEMİREL'in DYP.de Milletvekili olan Sayın MEHMET SALİM ENSARİOĞLU ile bu görev devam etti.....
xxxxxxx
1981 yılı Mayıs ayı... ....PTT aracılığı ile Diyarbakır'da bir mek-tup aldım... Adıma yazılmış ve TEHDİTLER İçeriyordu.... Cezaevinde TUTUKLU bir kaç Kişinin Tahliyesi...Olmadığı takdirde; Lojmanda yat-tığım odadaki somya ile pencere araı 2,5 metre olduğunu ve uzun menzilli silahla öldürüleceğimi...Ankara SSK.da çalışan Eşimin kaçı-rılacağı tehditleri..
Mektuptaki tehdit içerikli beyanları, şimdi hayatta olmayan C. Savcısı arkadaş ile paylaştık. Kimseye de ve özellikle de Jandarmaya da bilgi vermedik. Diyarbakır Baş Savcısı ile de görüştük.
Mektup; Diyarbakır PTT.sinde servis edilmiş. Gönderen "KUK " denen bir Siyasi Örgüt...
C. Savcısı arkadaş; KONUYU Mehmet SALİM ENSARİOĞLU ile paylaşmış...Mehmet SALİM; adamlarını koruma amaçlı olarak beni hep izletmiş...Benim bu konuda haberim bilgim de yok...
Yalnız ENSARİOĞULLARI; Doğu ve Güney Doğudaki BÖLÜCÜ EYLEMLERE, AKIMLARA ve ÖRGÜTLERE de Karşıydılar...
xxxxx
ENSARİOĞULLARI; geçmiş de İsyan başlatan ve Mahkeme Kara-rı ile de İDAM edilen ŞEYH SAİT'in, DİYARBAKIR'ında işlek olan bir BULVARINA Adının verilmesine de açıkça karşı olarak; TAVIR Koy-muşlardır.
Milletvekili Mehmet SALİM ENSARİOĞLU; ŞEYH SAİT için; işlek bir caddeye adının verilmesine karşı çıkıyor...Eğerki; geçmiş dönem-lerde "Vatana İhanet" ve benzeri Suçlardan Mahkum olanların adını, şehrin işlek Caddelerine isimlerini verirsek; bunların önü alınmaz...
ŞEYH SAİT; geçmiş yıllarda; Türkiye Cumhuriyetini ve Atatürk' ün ilkelerini kaldırıp; Şeriat Devleti kurmanın savaşını vermiştir. Bunu Ben söylemiyorum...Geçmiş yıllardaki ASKERİ CEZA Mahkemesi Türk Milleti adına söylemiş ve İDAM CEZASI vermiştir.
ŞEYH SAİT'in bir yakını; Mahkemeden İade-i İtibar Davası aça-rak; bu konuda bir karar alabilirse; bu değerlendirilir...
Türkiye Cumuriyeti; Laik bir sosyal Hukuk Devletidir.
Sayın Mehmet SALİM ENSARİOĞLU, bu amaçla karşı çıkıyorsa bir tepki verilemez....
xxxxxxxxxxxx
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizde; Cumhuriyet öncesi-OSMANLI İMPARATORLUĞU - Dönemlerde; Tarihte " CELALİ İSYANLARI " olarak anılan ayaklanmlar olmuştur.
Bu İsyaanların OLUŞUM Nedeni; Osmanlı Sarayının bu Bölgelere gönderdiği Yöneticilerin Halkı ezmesi ve Halkı haraca bağlamasıdır. Osmanlı Yönetimi bu İsyanları önlemek için, gönderdiği Görevlileri denetim altında tutamamasından kaynaklanmıştır. Osmanlı Saray Yönetimi uzun sürede bu İsyancılarla uğraşmıştır.
Osmanlı Yönetimi; Toplumu Eğitememiştir. Eğitim; bilim ve teknoloji alanında değil; Dini olmanın yanında da Hurafeye yönelik olmuştur.
Ne yazık ki; Doğu ve Güney Doğu Bölgelerimiz; Cumhuriyet dö-neminde-1950 yılı sonrası- BİLİMSEL Eğitimden ziyade; Cumhuriye-tin Kurumları ve Kuralları ile olumsuz bir hesaplaşma eğitimine yer verilmiştir.
xxxxx
ŞEYH SAİT'in adının Diyarbakır ilinde bir bulvara verilmesi iste-ğinin altında; ŞEYH SAİT Taraftarlarının oluşturduğu büyük bir OY POTANSİYELİ olsa gerek. Ülkenin gündemi ve tartışılması gereken ise; Ekonomi ve Yaşam Pahalılığı ve bunun giderilmesi projeleri...
TBMM.deki, başta İktidar Partisi olan AKP. olmak üzere diğer tüm Siyasi Partiler ve Yönetimleri suskun...Ve bir görüş açıklaması yapmıyorlar... Nedeni de ;Yaklaşan YEREL YÖNETİM SEÇİMLERİ Olsa gerek!....
Gereksiz bir Gündem ve gereksiz de bir TARTIŞMA!....
xxxxx
Bir Dostum ile esprili olarak şu sohbetti yaptık:
Orta Çağda PAPALAR Cenneti -ENDÜLÜJANS - ile sattılar...
Bizim ŞEYHLER....MÜRİTLERİ....Ve Sorumsuz Yöresel-Mahalli DİN ALİMLERİ....CENNETEN ARSA SATTILAR....Ve Halen de Satıyorlar....
Bende, CEHENNEMDEN Arsa SATIN Almak istedim...Ama; "SATAMAYIZ ...." Diyorlar....
Neden dedim...." Cehennem satılırsa; CENNETTEN Kimse Arsa almaz...." dediler...
Din ve Dini Konularla ilgisi olmayan art niyetli uyanık Kişiler; İşte ; saf ve temiz insanlarımızı, dini inanç ve duygularını kullanarak ; aldatmak suretiyle de sömürmektedirler. İnsanlarımıza DİNİN Gerçek kurallarını öğretmek gerekmektedir.
Saygı ile...
 
 
 
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.