İnsanlar sadece aklın emirleri ile yönetilmezler, ruhlarına inmeli ve duygularıyla bütünleşmelisiniz. Yönetenler kitlelerin ruhuna uzak kalınca, yaptıkları icraatlar da toplumdan uzak kalır ve doğru işler yapıyor olsalar bile kabul görmezler

Çalışanı köle, gönülleri tutsak hale gelmiş insanların haline hep acırım. Böyle insanlara, egolarına tutsak olmuş insanın hali, iblisin halinden farksızdır. Kibir, bu tip insanların ruhlarını tedavi yoludur. Onlar her yaptığının doğru, her söylediğinin hakikat olduğuna inanır ve karşılarındakileri de buna inandırmaya çalışırlar, doğru bildikleri budur zaten.

   Ortam, zaman, mekân da müsaitse, birazda çevresinde yalakaları oluşmuşsa, al sana koltuğuna oturmuş uçan ve ahkâm kesen bir yönetici! Bu gibi İnsanlar değişmeyen özelliği ise her zamanki işgüzarlık ve yalakalık anlayışıdır.

Zira insanlar menfaat ve çıkar problemleri yaşadıkları için, gözlerini kör edip, bilmiş edasıyla yapılan yanlışlara doğruymuşçasına desteklemeleri maalesef kendilerine güç kuvvet vermez. Hem verse ne olur ki, makamın yarısını da sana mı verecekler. Çevremize bakınca bu gibi insanlardan çok fazlasını görmekteyiz. Ama şunu unutmamak gerekir geleceğimize ve gelecek nesillere bir şeyler katmak istiyorsak, bu anlayıştan vazgeçip, bu tür insanlara gereken dersin zamanında gösterilmesi gerekmektedir.

 Cehaletten kurtulamamış bu kişilerin, tedavisi maalesef bulunamamıştır. Sahte kişilikleri ile bu kendini beğenmişlere itaat etmeleri ve oturdukları yerde ahkâm kesmeleri bazılarını epeyce üzüp rahatsız etmekte olduğunu biliyoruz. Çözümsüz problemlerin kaynağında bu kişiler hep bir adım öndedirler. Onlara köle olmuş yandaş yalakaların elbette bir gün hesap verecekleri zaman olacaktır.

Makamdan prim yapan, bu kadar hırs ve kibri bir arada götüren bu kişileri ne yazık ki birgün elbette boş bir çukura düşecektir. Yıllarca insanların hafızaları bu tiplerin hazin sonlarını ortaya koymuştur. Hayat bir ibret sahnesi. Kimileri izler geçer, kimileri de izlerken ibretler alıp kendine dersler çıkarır. Lütfen İzleyip geçenlerden olmayın. Köprü kurmanız gereken yere duvar örmeyin ki bağlantı kesilmesin. Makamların ve mevkilerin de geçici olduğunu ve geçmişten ders alınması gerektiğini bir sefer olsada gözünüzün önüne getirin Güç sarhoşluğu yoldan çıkarmasın sizleri, zira sarhoşluk aklın kontrolden çıkması demektir.

Cehaletleri kişiliklerine yerleşmişse pervazsızlıkları büsbütün ortaya dökülüyor. Hâlbuki Yaşantımız da bu tipler ile mutlaka karşımızda hep olacaktır. Hem insanın kendine, hem de muhataplarına zararı söz konusuysa,. Sorgulayabilen akıl bunlardan uzak tutmak gerekir. O sebeple düşünmeli, idrak yeteneğini harekete geçirmeli, sorgulamalı ve aklı kendimize yol gösteren kılavuz yapmalıyız. Çok çalışanı köle, gönülleri tutsak olmaktan çıkarmalıyız.