|
||
Malı amma götürmüşler | ||
Okuduğunu anlamayan. Anladığını ifade edemeyenler, Yazılarımdan ötürü; bana birilerinin değirmenine su taşıdığım yorumunu yapmışlar. Hayatım boyunca hiç kimsenin değirmenine su taşımadım. Büyük oynayanlar değil. Küçük oynayanlar. Kalankaldı bölgesinden 3 beş dönüm tarla kapatmış olan itler havlıyor. Ulan şehri satıyorlar, sen ki; kapattığın üç beş dönüm tarlanın ardına düşmüş ahlak çukurunun bok böceği. Bana hakaret ediyor. Yatırıma karşısın diyerek. Senden mi öğreneceğim yatırımın ne olduğunu be şerefsiz. | ||
GÜNDEM Haberi | ||
![]() |
||
|
||
BİR ŞEHRİ SAADET! KIRŞEHİR… Yalana alışmış olmak. Kudurmaktan kötüdür. Bu işin siyasetle değil. Ahlakla alakası var. Okuduğunu anlamayan. Anladığını ifade edemeyenler, Yazılarımdan ötürü; bana birilerinin değirmenine su taşıdığım yorumunu yapmışlar. Hayatım boyunca hiç kimsenin değirmenine su taşımadım. Büyük oynayanlar değil. Küçük oynayanlar. Kalankaldı bölgesinden 3 beş dönüm tarla kapatmış olan itler havlıyor. Ulan şehri satıyorlar, sen ki; kapattığın üç beş dönüm tarlanın ardına düşmüş ahlak çukurunun bok böceği. Bana hakaret ediyor. Yatırıma karşısın diyerek. Senden mi öğreneceğim yatırımın ne olduğunu be şerefsiz. Bunun içindir ki; kimseden korkum yok. Siyasi görüşü ne olursa olsun. Benim hırsızlarla, talancılarla namussuzlarla asla işim olmadı. Olmazda. Hayatım boyunca hep tektim. Arkama kimseyi almadım. Hiç kimsenin arkasına saklanmadım. Hep karşıma aldım. Ben Mustafa Kemal Atatürk ahlakı ile yetiştim. Bunun içindir ki; hiç kimsenin önünde hiç diz çökmedim. Kralda tanımadım. Bunun içindir ki; benim hiç kimseye eyvallahım yoktur. Partizan gözüyle yanlışı doğru diye güncellemek. Halk istedi ve belediyede yönetim değişti. AKP devri kapandı. CHP devri açıldı. Şeffaf olacağız. Görünür olacağız. Hesap verebilir olacağız. Halka koşulsuz hizmet edeceğiz. Hesap soracağız dediler. Kimden veya kimlerden sorusunun yanıtı açıkça ortada. Seleflerden. Çarşaf listeler kapılara asıldı. Rakamlar yazıldı. Afişleri görenler; “mali amma götürmüşler” dedi. Halk aradan geçen 2 yıllık süreç içinde hesap sorulduğunu göremediler. Madem onlar söylemiyorlar. Halkın adına biz soralım, öğrenelim dedik. Sorduk! İlk yanıt! ‘Hesapları inceleyen müfettişler bu borçların tamamının hukuka uygun olduğunu açıkladılar’. Bunun içindir ki; belediye soruşturma açamıyormuş. Demek ki! Kılıf minareye tam oturmuş. Madem öyle; bize bu borcun kalem, kalem ayrıntısını verin. Dökümünü biz yorumlayalım dedik. Önce etik olmaz dediler. Sonra falanca başkan yardımcısı bu konuda size yardımcı olacak dediler. O falanca başkan yardımcısı ben devlet memuruyum, size yardımcı olamam dedi… Böylelikle siyasetin içinde aktif devlet memuru belediye başkan yardımcısı gördük. Böylelikle anladık ki şeffaflık ve hesap sorulabilirlilik ortadan kalkmış. Hal böyle olunca halefe düşen tek şey selefin milletin parasıyla yiyip, içip çekip gittiği. Böylelikle anladık ki; yenilip, içilmiş, bulaşıkları yıkama görevi belediyeye asli görev olmuş. Belediyeyi borç batağından kurtardık. Bütçe fazla veriyor. Tasarruf ediyoruz. Bu lakırdılar çok hoş geldi kulağa. Bu halk sizlere selefinin borçlarını öde diye oy vermedi. Bana hizmet et. Mademki daha kaliteli yaşam projeleriniz var. Hodri meydan. Dedi. Halk diyor ki; benim verdiğim vergiler, rüsumlar ve su giderlerini bana, şehrime, sokağıma hizmette kullan dedi. Geçmişi sorgula, Benim paramı birilerinin yaptığı borçları. Birilerinin Amerika yolculuk harcırahlarını öde diye sana oy vermedim diyor! Bu halk aç ve çıplak haliyle bir yandan ülkenin borçlarını. Diğer yanda şehrin borçlarını, ağırlaştırılmış vergilerle, harç ve cezalarla ödüyorsa. Bu halk; daha iyi yaşamayı, istediği hayatı giden yolu bulmayı, mucizeler istemeyi, mutlu olmayı, sağlıklı ve güzel bir evde yaşamayı hak ediyor. En tepeden size uzanan bu yolda, bunları onlara vermekle mükellefsiniz. Bunun için vergi veriyorlar. Bunun içindir ki sizleri oylarıyla kutsadılar. Genelde soygun. Yerelde soygun… Vergiler, harçlar, cezalar, doğalgaz, elektrik, akaryakıt, alkol ve tütün üzerinden alınan onca şaklabanlı hikâyeler. ÖTEV’ler hariç. Genelde bunlar varken… Hadi birde yerelde suya bakalım. Suyun üzerinden alınan onca kesintinin su bedelinin nerdeyse 50 civarında olduğunu hiç kimse konuşmaz. Neden. Örnek mi? Fatura Toplam Bedeli 61,50 TL. Bu bedelin içinde; ÇTÇVÇ 3.40 TL… Katı Atık 8.47 TL… Atık Su 7.41… KDV 5.08 TL… Toplam 24,36… Bedeli 61,50 TL. Liralık bir su faturasının, sadece su bedeli 37,14 TL. Sosyal belediyecilik bunun neresinde? Bu yüzde rakamları hangi encümen belirliyor. Bu rakamları belirleyen birde borç ödeme komisyonumu var? Encümen üyeleri hangi cadde ve sokaklarda geziyor. Hiç mi çevrelerine bakmıyor. Hiç mi görmüyorlar. Kırşehir’i birkaç cadde sokaktan ibaret zannedenler. Arka sokakları bir dolaşsa nasıl olur? Başarının yerini hiçbir mazeret tutmaz. En iyi düşünme hali ile bu girişimin amacı; “Ambar boş. Yemişler, içmişler. Boşaltmışlar. Kaçmışlar. Bizden bir şey beklemeyin”. Bu düşüncenin üzerinden! Kent yönetiyorsanız ya iftira ettiniz. Ya da ispatta zorlanıyorsunuz. … 420 milyar lira borç… Sonra Adalet diyorsunuz. Sadece şu soruya cevap arıyorum bulamıyorum. Bu halk sizi geçmiş dönemin borçlarını öde. Kasayı doldur. Diye mi seçti. Yoksa. Onlar için cılkını çıkarttılar. Benim hakları mı koru ve bana hizmet et diye mi oy verdiler. Havlama sesi arttıkça, taşı doğru yere attığımı anlıyorum. Yeni hastane yapımına karşı çıktığımızı söyleyen artıklar. İsmini gizleyenler. Yalanın arkasında utanması olmayan yüzsüzler. Anladım ki büyük arsa spekülatörlerinin yanında ufak tefekler de var. Ufak tefeklerin feryadı dağı taşı tutuyor. Malı büyük kapatanlardan tık ses yok. Bunun içindir ki bizim meselemiz kapının itiyle değil kapının kendisiyledir. Kalankaldı ve Karakurt bölgesinde arazi kapatanlar feryat ediyor. Neden? Çünkü belli ki bunlar o bölgeye ufak, ufak çöreklenmişler. Burada bazı kişilerin başkalarının üzerine arsa kapattığı söyleniyor. Sessiz yığınların burada arsaları olduğu söyleniyor. Akademisyenler krediler çekmişler. Otomobillerini satmışlar arsa kapatma aşkına. Paraları yetmemiş birkaçı bir araya gelip almışlar birkaç dönüm. Bana Belediye Başkanı neden konuşmuyor? Bölgede ki arazi sahiplerini, el değiştirmelerini kayıtlardan çıkartabilir. Neden yapmıyor? Mücavir alan içine kalan bölge sınırlarını neden açıklamıyor. Neden konuşmuyor diyorlar. Eski başkanın bir konfeksiyon mağazası üzerinden yaklaşık bölgede 2 bin dönüm arsa kapattığını söylüyor. Mevcut vekilinde arsasından söz ediliyor. Bu bilgi kirliliğinden arındırmak gerekir bu şehri. Birde hastane taşıma aşkının altında yatan gerçeği. Kime mi görev düşüyor. Onlar kendilerini çok iyi biliyorlar. Özel hastane çalışanları özlük haklarını ve maaşlarını alamamışlar. Hayret sattık. Devrettik. Hepsi hikâye çıktı. Tutanaklar sonuçsuz. Ama çalışanlar mağdur. Allahtan korkmayanlar, bizleri Allah ile korkutmaya kalkışıyorlar ya! İnsanın kanına en çok bu dokunuyor. Geçen yıl sormuştuk efendilere! Bu şehirde atanmışlara ve oylarımızla kutsadıklarımıza. Henüz cevabı olmayan sorular… Valiliğe Bağ kur binası hangi gerekçe ile satıldı? Kimler aldı? Satış gerekçesi? Millet devletle olan ilişkilerini görmek için bu şehrin dört bir yerine savrulurken! Valilik binasını hangi gerekçeyle, kimin veya kimlerin emriyle KYK’ya devredildi? Bu konuya kendini muhatap hisseden Belediye başkanı biz aldık diye dalgasını geçiyor. Terme Fizik Tedavi merkezinin akıbeti. Gerçekten Devlet konuk evimi olacak? Yoksa bir işletmeye mi? Verilecek? Karakurt kaplıcası işletmecisinden alınması gereken kira borcu ödendi mi. Ne kadar alındı. Karakurt’un akıbeti ne olacak. Kırsalda talan. Merada Talan. Sazlık Yangınları ve Tarla açanlar. Birde kapısına kilit asılan yer altı şehirleri. Özel Hastane sahibi ve ile gece yarısı mesajlaşma ile ilgili soruşturma açmaya gerek yok denm, Belediye Başkanlığına İl Özel İdaresi eski arsası ve lojmanların olduğu alan hangi gerekçeyle alındı. Neden ihale edildi. Alınan para nerede. Özel İdare ile yapılan sözleşmenin gereği yapıldı mı? Lojmanlar nereye veya nerelere yapılmış? Bu sözleşmenin metni hatta orijinali sizde. Belediye Meclis kararları devlet sırrımı oldu acaba Doktorlar arsası karşısında arsanın akıbeti. Hülle gerçekleri. Bununda meclis kayıtları sizde. Karayolları arsası belediye üzerine hangi gerekçe ile geçmiş. Belediye icraları neden hep bu arsa üzerinde dönüyor. Selefiniz aleyhine belediye kapısına astığınız çarşaf listenin dökümü ve sonuçlar. Kaç dava açtınız. Kaç dosya takipsizlik kararı aldı. Açılan davaların konuları. Müfettişlerin reddettiği dosyalar ve sayılar. Kamuyla paylaşmak çok mu zor. Yoksa bu işler organize olduğu için devlet sırrı kapsamında mı değerlendiriliyor. Utanmadan ve kızarmadan insan içine çıkabilmek bir maharet! Olsa gerek. |
||
|
||
Etiketler: Malı, amma, götürmüşler, |