grandpashabet giriş grandpashabet sinavmerkezi.org bahis siteleri

BENİ TANIMIYOR İFTİRA EDERKEN UTANMIYOR. (2)

Ben menfaati için kalemini satan hiç olmadım.

Gündem Yayın: 08 Kasım 2023 - Çarşamba - Güncelleme: 08.11.2023 21:31:00
Editör -
Okuma Süresi: 6 dk.
Google News

BENİ TANIMIYOR İFTİRA EDERKEN UTANMIYOR. (2)

Ben menfaati için kalemini satan hiç olmadım.

Hayatım boyunca hep cesareti kucakladım, cimrilik yerine cömertliği seçtim. 40 yıl sonra doğup ekmeği ve suyu ile büyüdüğüm memleketime hizmet edebilmek için çorbada bir damla tuz olmak için döndüm. Dik durmayı yalakalıkla, gerçek dostluğu ise vefasızlıkla değişmedim. Herkes tarafından sevilmeyi hedeflemedim; çünkü benim aradığım, onur, haysiyet ve dürüstlükle dolu, iyi insanların sevgisiydi. Bunu kazanmak için çalıştım. Cebimden servetler harcadım. Ama servet kazanmadım. Bir partinin boyunduruğu altına çıkar odaklı girmedim.

Sevgiyi herkesten beklemiyorum. Çünkü herkesin sevgi, saygı anlayışına, layık olmak gibi bir derdim yok. Onların bulundukları kabın şeklini almayı onursuzluk saydım. Ben yaşam çerçevemde insanlara saygı duyuyorsam, saygı beklememde en doğal hakım. Hiç kimsenin hakaretine iftirasına maruz kalacak kadar alçak değilim. Nede o alçak aktörlere boyun eğecek kadar alçalmam.

Bazı insanların benden hoşlanmaması benim için bir onurdur; çünkü benim değerlerim, karakterim olmayanlarla, ikiyüzlülerle, ahlaksızlarla asla örtüşmez. Doğruluk ve dürüstlük benim vazgeçilmezimdir ve bu yolda yanımda sadece yürekli insanları görmeyi dilerim. Sözüm sözdür, verdiğim her sözü tutar, geri adım atmam. Kimseye ihanet etmedim ve yalanla yol alıp yalanı onaylamam.

Lütfen beni başkalarıyla karıştırmayın!

Günümüzde, çıkar uğruna değerlerinden vazgeçenleri görmek ne yazık ki sıkça karşılaştığım bir durum. Rüzgâr nereden eserse oraya eğilen insanlarla dolu bir dünyada, ben hep farklı bir yol izledim. Doğru bildiğimi savunmaktan ve insan haklarını korumaktan asla vazgeçmedim. Bu duruşumdan rahatsız olanlar olabilir, beni tanıyanlar, karakterimi ve kalemimin kimlere nasıl çalıştığını da bilirler.

Bu memlekette kimler gazeteci kimler değil onu ben bilmem. Bildiğim bir tek şey var, oda bazı gazeteci kimliğine bürünmüş, bukalemun gibi renkten renge dönüşen, kalemşor-lük adı altında üç beş kuruşa kalemini satana ne denir onu da bilirim. Hayatım boyunca bu memleket için gecemi gündüzüme katarak, birçok projeyle katkı sağlayan ve doğa koruma denince akla tek gelen isim olarak Mustafa bağ denilmesi bu yazdıklarımın bir kanıtıdır.

Benim yazdıklarım ve yaptıklarım yoksulun, mağdurun hakkını korumaktır. Bu şehrin cumhuriyetten alacağı olduğunu sıralamaktır. Tüm bunlar karşılıksızdır. Bu şehre ve insanlığa olan bir vefa borcudur.

Bu yazıyı Mahlas kullanarak yazıma yorum adı altında şahsıma hakaret eden adam için değil bu adam gibi düşünen, hakareti kendisine ilke edinmiş diğer şerefsizler için yazıyorum. Aksine bir iti çokta muhatap almam. ‘İt ürür kervan yürür’… Herkes işine baksın derim. Demesine de; beni rüşvet almakla, çıkar karşılığı olarak iktidar partisinden nemalanmakla suçlamak!

Bak yorumunda rumuz kullanan adam. Gerçi adam olsan açıkça adını soyadını yazar yorumu öyle gönderirsin. Senin yaptığın tabansızların işi.

Her kuşun eti yenmez. Bunu öğren…

Dünde söyledim şimdi yine tekrar ediyorum. Şüphelerin dâhil, ‘kimden, hangi partiden veya kurumdan ne karşılığı nemalanmış’ isem yazmazsan şerefsizsin. Alçaksın. Namussuzsun...

Bu şehirden AB projeleri kapsamında 275 Kırşehirli genci Yurt dışında yaşıtları ile bir araya getirmek, Kırşehir’e 3250 yabancıyı Kırşehir’e taşımak İnovasyondur. Bunu başarmış kişiyim. Yurt dışında üç ülkede, Türkiye geneline7 Kırşehir’de 8 kez Fotoğraf sergisi açan, Kırşehir coğrafyasını Yurt dışında 3 Yurt içinde 11 üniversitede anlatan kişiyim. TRT ile 6 diğer ulusal kanallarla 7 kez belgesel çeken, Kırşehir doğası için mücadele eden, 33 bin dönüm sazlık alan yakılıp talan edilmesine karşı duran, Kırşehir Doğa kitabını yazan adamım. Bunları yapan adam rüşvet yiyemez. Nemalanamaz bir şekilde yaptıklarımın ucu birilerinin Zülfi yârine dokunur. Senin nerene dokundu da bana hakaret ettin?

Kırşehir’de ilk Turizm çalıştayını yapan. Turizm komisyonu kuran, Ahi Evran Üniversitesinde EKO Turizmle ilgili konferans veren, Kırşehir’de yetişen bir mantar türünü Dünyaya tanıtan ve Türkçe isim koyduran adamım ben. Ahi Evran Üniversitesi Kervansaray kampüsünün Veterinerlik Fakültesi olmasını, hayvan hastanesi kurulmasına yönelik proje hazırlayan kişiyim ben. Senin savunduğun, ya da avukatlığını yaptığı siyasiler nerede?

Cacabey Kervansaray (han) için proje üreten ve proje bilgilendirmesi için yurtdışından 2 yatırımcı getirdiğim. Bana tahsis edilen Ticaret odası Toplantı salonunu, o günün oda başkanı, bugünün Belediye Başkanı olan kişinin hangi gerekçeyle iptal edip, beni misafirlerimle ortada bıraktığını, benim Makissos otelde 14 bin liraya cebimden ödeyerek salon kiraladığımı biliyor musun?  Nevşehir Ticaret Odasına kayıt olmak için neden gittiğimi biliyor musun?

Benim hayatım mücadele içinde geçti. Zira ben mücadele mesleğinden gelen bir adamım. Yılgınlık, yorgunluk ve korku bilmem.

Kırşehir Belediyesi ele değiştirdiğine belediye binasına asılan borç listesinin dökümünü istedim. Niçin verilmedi. Eğer ki; döküm diye bir şey yok siz geçmiş döneme iftira ediyorsunuz diye yazmam birilerinin ağrına gitmiş olabilir. Daha sonra dökümünü vermek etik değildir diyenlere şunu sordum. Afişe etmek etik mi? Neden cevap vermediler.

Bir başkası ise bir inşaat firmasından bir alan için alındığı iddia edilen 1 milyon TL için soru sorduk. Niçin cevap vermediler.

Yarın nelerle uğraşmışım karşılığında ne olmuş onu da oku… Ben açıkça yazıyorum. Sende çekinme yaz.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.