BİZ BÜYÜDÜK.
BİZ BÜYÜDÜK.
BİZ BÜYÜDÜK.
Hayal kırıklarıyla başladı hayat.
Hiç çocuk olamadık.
Koşmadık yollarda, kırlarda çiçekler toplamadık.
Hayal kırıklarıyla büyüdük.
Hayatın kıyısında bir yaşam.
Çocuk olmadan büyüdük anne?
Elimizde; kırık dökük anılar!
Biz boynu bükük çocuklar…
Yollarda koşup oynamadık anne!
Biz hiç çocuk olmadık.
Ben büyürken sen yoktun anne.
Neden anne?
Özgürlük nedir? Nefes almak nedir?
Biz hiç nefes alamadık anne.
Biz hiç çocuk olamadık.
Biz ağlamaktan, gülmeyi unuttuk anne.
Ne elimizde oyuncağımız, ne içimizde hayallerimiz;
Olmadı rengârenk balonlarım. Elimde horoz şekeri,
Biz çocuk olmadan büyüdük…
Koşmadık tozlu yollarda. Toplamadık kır çiçeklerini.
Çocuk olamadan büyüdük anne
Hayal kırıklarıyla dolu bir ömür.
Sorma; acıyor yüreğim anne.
Gözyaşlarını doldurdum çocuk yüreğime.
Bir sorsan nasılsın? Diye; anne
Çocuk olup büyüyemedik anne.
Başlamadan bitti hayat.
Boynuna sarılamadım, ellerini tutamadım.
Ellerimde kır çiçekleri, soldu. Topuklarımda taş yaraları.
Neden hiç oyuncaklarım olmadı benim?
Ne çabuk büyüdük, ne çabuk tükettik bu güzel ömrü
Sana koşup gelemedim anne.
Ne çabuk büyüdük, başımı dizlerine koyamadan.
Sen ekmek peşinde, biz büyüme derdinde.
Hayata gözyaşlarımla çiçekler ektim
Hiç ben büyümedim, hep çocuk kaldım anne
Ben büyüdüm, çocuk kaldı yüreğim.
Cam kırıkları ile dolu kalbim.
Göz pınarlarım kurudu ağlamaktan
Hiç yaşamadım ki; anne.
Bir varmış bir yokmuş; gibiyim
Masallarda kaldık biz seninle.
Tut ellerimi bırakma beni anne.
Kabullendik bize biçilen ömrü
Ne çabuk geldik hayatın kıyısına?
Cam kırıklarıyla dolu kalbim.
Sende çocuktun. Bende.
Gözyaşlarıyla dolu yüreğim.
Set çektim ömrümün önüne.
Elimizde kalan, bir taş bebek, birde kırık dökük anılar
Rüzgârlar alır götürür ikimizi de.
Ne çabuk büyüdük biz anne
Elif Şengül ÖZ