grandpashabet giriş grandpashabet sinavmerkezi.org bahis siteleri

İNSAN VE SİYASET…

Ben bugünü her gün yazıyorum. Siz yaşamıyor musunuz?

Gündem Yayın: 15 Kasım 2023 - Çarşamba - Güncelleme: 15.11.2023 22:12:00
Editör -
Okuma Süresi: 5 dk.
Google News

 

İNSAN VE SİYASET…

Ben bugünü her gün yazıyorum. Siz yaşamıyor musunuz?

Ben çağrıldığım her yere koşar adım gitmem. Liboşların serdengeçtiliğinden hoşlanmıyorum. Kimliksiz var oluşumların, kendilerine; kimlik takınmaları, ağızlarını büze, büze konuşmaları, kendilerini anlatmaları yok mu? Çileden çıkıyorum. Sıkılıyorum. Sıkılıyorum Çünkü yalanlarla başlayan laflar, çekilen vıcık, vıcık yağlar. Güzelliğin içine ediyor. Bunun için çağrıların neredeyse tamamına gitmiyorum. Kendimi bir halt zannettiğim için değil. Onların kendilerini bir halt zannettikleri için.

Çok sevdiğim, bir evlat gözüyle gördüğüm İş Kur eski müdürü Metin Ülgen’in Kırşehir belediye Başkanlığı aday, adaylığı açıklama kahvaltı çağrısına yerel basın ve ulusal basın temsilcilerinin de katıldığı davete gittim. Soruları verilen cevapları keyifle dinledim…

Gazetede yaptığım paylaşımlar, yazılarımda seçtiğim kelimeler de karakterimi ve benim duruşumu, kimliğimi yansıtır. Bu duruşumla, bazı insanların aslında nasıl küçüldüklerinin farkında olmadan yaşadıklarını görüyorum. Ben, güzel kalpli insanları, gösterişten uzak, özgüveni yerinde, kendine ve hayata saygılı insanları seviyorum. İlkelerinden ödün vermeyen, samimiyeti aklıyla birleştiren, sevgi dolu insanlar var olmaya devam ettiği sürece, umutlar tükenmez. Bu umutla gittim.

İçten ve yapmacıklıktan uzak insanlar hep çekici gelmiştir bana. Belki de ben de öyle biri olduğum için. Belki de bunun içindir ki; Metin Ülgen’in davetine ‘evet’ dedim… Her zaman gerçeklerin peşinden giden, özünde ne varsa onu dışa vuran insanları, işte ben böyle insanları seviyorum. Eleştiriye açık. Sevecen, içten kalbi dostluğu mükemmel.

Kahvaltıda etrafıma baktım. İzledim, dinledim ve düş kurdum.

Bu günlerde kendime bir farkındalık yaratmak istedim. Bir bahçe düşündüm kendi kendime. Her çiçeğin kendine has bir kokusu, her ağacın farklı bir hikâyesi var. Ama bazıları var ki, güneş ne zaman yüzünü gösterse onun doğrultusuna eğriliveriyorlar. Güneşin sıcaklığı hoşlarına gitse de, her dönüşlerinde biraz daha renklerini kaybediyorlar gibi. Birde renklerini kaybetmeyenler var ki, sıcaklığı dört mevsim sürer gider. Ben hayatım boyunca renkleri solmayan çiçeklerimle dolu bahçe hayal ettim.

Olmayan bahçemdeki çiçekler arasında, güneşi takip etmek yerine kendi köklerine sadık kalanlar da var. Ayçiçekleri 24 saat dönüyorlar. Birde Güneşin etrafında döndüğü çiçekler var. Onlar, mevsim ne olursa olsun, kendi doğrularında ısrarcı, toprağın derinliklerine sağlamca tutunanlar. Rüzgâr ne yöne eserse essin, yapraklarını her yöne savurabilir, o rüzgâr; o kökleri asla sarsamaz. Gücü yetmez. Güçsüz ve zayıf olanlar hariç…

Bu sadık ağaçların hikâyesi, dostlukları ne kadar değerli olduğunun bir kanıtıdır. Onlar ki, her zaman güneşin doğduğu yöne eğilmek yerine, kendi doğrularında büyümeyi seçerler. Bu yüzden, bahçemde rüzgârın yönü ne kadar değişirse değişsin, her zaman onların özgün kokularını duyarım. Gerçek renklerini görürüm. Çünkü onlar, özlerinde ne varsa o olmayı, her şartta asil ve sağlam kalmayı başarabilenlerdir. Bunun içindir ki; hayalimdeki bahçemi çok ama çok seviyorum. Dostlukların pekiştiği, her şeyin açık ve yalın olduğu. Kokularıyla güzellikleriyle dünyamı aydınlatan her ne olursa odur.

Böyle bir bahçede yürümek, her adımda farklı bir hikâyeyle karşılaşmak demektir. Her bir çiçeğin, her bir yaprağın sessizce anlattığı, fısıldadığı hikâyeler bunlar. Ve ben, bu hikâyeler arasında en çok, kendi hikâyesini güneşe ihtiyaç duymadan yazabilenlerin hikâyelerini seviyorum. Metin Ülgen gibi.

Her bir çiçek gibi, her bir insanın da kendi hikâyesi, kendi doğruları vardır ve bu bahçede, her hikâye saygıyı hak eder. Benim Hikâyem değil. Düşlerim ve düşündüklerim. Anlatmakla bitmez. Âmâ o kadar çok hikâyelere tanık oldum ki ve bu hikâyeleri sizlerle tek tek paylaşmak bana borç gibi geliyor. Rahatsız olanlar çok olacaktır biliyorum. Onların suratlarına. Hem de orta yerine! Kulakları duyuncaya. İşkembeleri patlayıncaya dek. ‘Benim içimde kalacağına, onların gırtlağında kalsın daha iyi’ demeyi çok istiyorum.

Yolunuz açık olsun. Sevgiyle, saygıyla kalın Metin Ülgen… Umarım bahçende renkleri değişmeyen, kökleri toprağın derinlerinde olan ağaçlara sahip olursun…

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.