grandpashabet giriş grandpashabet sinavmerkezi.org bahis siteleri

HATIRLIYORMUSUNUZ? SORGULUYORMUSUNUZ?

‘Biz bu ülkeyi pazarlamaya geldik... Babalar gibi satarım… Daha durun bugünler iyi günleriniz! Milletin …… amma koyduk’… Demişlerdi! Unuttunuz mu? Adamlar yalan söylememiş. Baştan koymuşlar noktayı! 21 yılın sonunda satılık ne kaldı?

Gündem Yayın: 25 Mayıs 2023 - Perşembe - Güncelleme: 25.05.2023 12:38:00
Editör -
Okuma Süresi: 11 dk.
Google News

HATIRLIYORMUSUNUZ? SORGULUYORMUSUNUZ?

‘Biz bu ülkeyi pazarlamaya geldik... Babalar gibi satarım… Daha durun bugünler iyi günleriniz! Milletin …… amma koyduk’… Demişlerdi! Unuttunuz mu? Adamlar yalan söylememiş. Baştan koymuşlar noktayı! 21 yılın sonunda satılık ne kaldı? Ya birlikte satacaksınız. Ya hep birlikte karşı çıkacağız…

Bazen sayısız kez yazdığım konularda tekrara düşme pahasına, ilk kez ele alıyormuş gibi yeniden anlatma gereği duyuyorum. Bunun içindir ki; kendimi uyandırma memuru gibi hissediyorum. Üzülüyorum. Bu güzel ülke için… Üzülüyorum yağmalanan doğasına. Üzülüyorum gelecekleri çalınan,  yağmalanan, bebekler için, çocuklar için, gencecik babalar ve anneler için. Üzülüyorum Ortaçağ karanlığına mahkûm edilen kadınlar ve erkeklerine. Üzülüyorum tarikat kapılarına mecbur edilen gençler için. Üzülüyorum yıkmak istedikleri Cumhuriyete…

Bu ülkede; Halk için bedel ödeyenler… Diğer yanda kendi saltanatlarını korumak için 415 adet cezaevi yaptık diyenler! Var… Özgürlüğümü geri verin… Verin benim eski Türkiye’mi diyen yok… Yalanı, talanı hırsızlığı, çöküşü alkışlayanlar var…

Cehalet damarından beslenen iktidar, kendi tabanına; ‘biz dürüstüz. Bakın onlar alçak ve şerefsiz’ mesajları vermek için; montajlarla tuzak kuruyorlar. Sahte afişler, El broşürleri. Montajlanmış video ve fotoğraflar. Ses taklitleri ile yapılmış mesajlar. Bu mudur siyaset? Bu ahlaksızlığı üç kuruş para karşılığı kendilerine meslek edinmiş bir şerefsizliğin üzerini örtmez. Şerefsizliklerini pekiştirir. Alçaklığın tescili budur…

Anadolu’yu Ortadoğu çöplüğüne dönüştürdüler. Adalar Yunan’a! Hatay Suriye’ye! Savaş artığı cehalet sürüsü kimlikler bize… Canlı koyunlar Katar’a. Açlık bize! Uçak Partili Cumhurbaşkanına. Bedel ödemek bize. Borsa, Limanlar Kıyılar, İstanbul Katarlılara… Hiperenflasyon bize.

Mültecilerce istila edilmiş Hatay’ın; Bolu’nun isyan eden Büyük Şehir Belediye başkanlarına soruşturma açtılar. Koskoca ülke ‘Suriyeliler için doğumhane. Doğanlar için ülke. Tarikatlar için kerhane, Yandaşlar için fırsat hane, düzgün insanlara tımarhane’ oldu.

Belli ki demografik yapı değişsin istiyorlar. Belli ki toplumsal saflık bozulsun, demokrasi ortadan kalksın, Siyasi İslam montajlı rejim tez gelsin istiyorlar. Hani bunlar dindardı. Hani bunlar milliyetçiydi? Yeri göğü inleten! Tatlı su milliyetçiliğin sayesinde, önce vatan elden çıktı! Sonra kimlik. Ülke nüfusunun yüzde 10’nu mülteci. Rakamsal tepkimeyi çözecek beyinleri olmayanlar bu ülkenin geleceğini oylarıyla belirliyor. Ülke çürüyor. Ekonomik ve toplumsal yapı ve gelişmelerle ilgili istatistikler gerçek bilgiler topluma kapatıldı. Kamusal yapı tümüyle değişti. Sorumluluk ve yükümlülükler ortadan kaldırıldı. Bu çöküşün tek sorumlusu bedel ödeyen fakir millet.

Koyun gibiyiz maşallah, eli kanlı celep kaldırınca elini havaya koşuveriyoruz salhaneye…

Soyuluyoruz patates gibi. Çıplak ve açıktayız. Oyuluyoruz kabak gibi. Delik deşik her yanımız. Kevgir gibiyiz. Açlıktan nefesimiz kokuyor. İsyanım gazeteci olarak değil. İnsan olarak. İsyanım kendi düşünceme. Bizler birbirimizi yemekle meşgulken, onlar ağız birliği etmişçesine ortak tek bir paydada yan yanalar… Ülke ölüyor. Ne kadar farkındayız?

Bu servet düşmanlığı falan değil. Bu bir görünürlük. Yoksulu soyanlarla, soyulanların çıplaklığı… El ele tutuşmuş gerçeğin ta kendisi

Bu ülkede iki tür insan var. ‘Yaşayanlar’ ve ‘Yaşananları’ seyredenler. Birileri yalılarda, kasırlarda, villalarda ellerinde viski bardakları, diğer yanda ekmek kuyruklarında askıda ekmek sırası bekleyenler. Birileri 30’lu yaşlarda Amerika’da gökdelen, çiftlik sahibi, bir diğerleri İngiltere’de şato ve villa ile bir diğerleri, İtalya ve İspanya’ya çalarak, taşıdıkları, komisyonlarla edindikleri çalıntılarla yatırım içinde servet hesabı yaparken, 5 lira ucuz et alacağım diye yağ kuyruklarında, kalp krizi geçirenler. Milletin malını pazarlayıp üzerinden komisyon payı alınan 1 milyar Dolar.

Bu topluma cehaletinizle verdiğiniz zararın tamamı sizin… Allah sizleri cehaletinizle sınıyor. Sizler aptal ayağına yatıyorsunuz…

Bir yanda saraylarda yaşayanlar. Diğer yanda damı akan gecekondularda, soğuktan it gibi titreyenler. Bir yanda ısıtılmış ılık suyla kıçlarını yıkayanlar, diğer yanda içecek su bulamayanlar. Bir yanda din ile kandırılmış şükürcüler. Diğer yanda din ticaretiyle köşe dönmüş sabırcılar. Tepesindekilerin neyle beslendiğini hayal bile edemezken, bir başka yerde doymakla beslenmenin arasındaki farkı mideye kuru ekmek basmakla zannedenler. Tedavi olunabilir bir hastalıktan ölüme ‘vade’ deyip avunanlar. Bir toplum açlıktan ölen insanları umursamaz hale gelmiş ise. Kendinize hiç sordunuz mu? Siz hangisisiniz? Çalanlardan mı? Çoklu maaşla köşe dönenlerden mi? İhale komisyonlarda komisyon payınız ne kadar? Ortadoğu çöplüğüne dönüşmüş ülkenin içler acısı halini gören yok. Son 20 yılda ülkenin kimyasını bozdular. Ekonomi çöktü. Yoksuldan aldılar, mutlu azınlıklar yarattılar. Vahşi vergiler, Cezalar, Harçlar. Hizmet almadığınız yerlere ödenen avantalar. Silinen milyar liralık vergi borçları. Dolandırılan bankalar. Servetler harcanarak yenilip içilen saltanat davetleri yemekler. Bu ülkede benim “Vergilerimi kim yiyor” diyecek bir millet yok artık.

Geçmişi sattılar… Bugünü borçlandılar... Gelecek ipotek altında… Birilerine Cennet, birilerine Cehennem yarattılar! 29 Mayıs 2023 bu ülke için bir milat.

'Yeryüzünde bir başka toplum gösterilemez ki, biz Türkler kadar öz benliğini yitirip mensup bulunduğu din içerisinde erimiş olsun. Bir başka Müslüman toplum yoktur ki; biz Türkler kadar ulusal gelenek ve niteliklerini, dilini, tarihini ve her şeyini İslamiyet adına unutsun ve kendinden olmayan bir kılığa bürünsün. Ve üstelik bununla da kalmayıp, dini uygulayacağım diye kendi öz ceddinin ruhuna tükürsün'. İlhan Arsel

Din elden gidiyor yalanıyla ortaya çıktılar. Din elden gitmedi. Dini kullandılar. Ülkenin 80 yıllık birikimi, 100 yıllık geleceği gitti. Yerüstü, altı kaynakları yabancılarda. Aşiret devleti Katar bu ülkeden kendi toprak bütünlüğünün 4 katı toprak edinmiş. Müstemleke nasıl olunur biliyor musunuz? Kapitülasyonları hatırlıyor musunuz? Hiçbir şeyi yok iken neler yapmış bir ülkenin yüz yıl sonra düştüğü akıl almaz dağınıklığı, yoksulluğu muhtaçlığı yorumluyor musunuz? Yoksa sizlerde mi hırsızlarla kol kola mısınız?

Bu ülkeyi cehenneme çeviren; Yurtdışında Sosyalist partilere oy veren. ‘Din Elden Gidiyor’ diye,  Türkiye’de dinciye oy verenlere. 85 milyonun beslediği, saraya, saray müteahhitlerine, iktidara, yandaşlara, döviz spekülatörlerine, çoklu maaş alanlara, liyakatsiz anlayışa cennet. Bu topraklarda yaşayan halklara cehennem…

Bu ahlaksız politikalara ekonomi diyenlerin saltanatını, vurgununu ‘çalıyor ama çalışıyor’ diyerek ahlaksızlığı bu topraklarda alkışlayan bir kesim var. Bu ülkede kişi başına düşen milli gelir; Bulgar’ın, Romanya’nın, Gürcistan’ın, Ermenistan’ın, Yunanistan’ın kişi başına milli gelir yarısının altına inmiş ise.  Dünya literatüründe insanlığımızın koyunluğu tescil edilmesidir. Kapatılan Devlet Planlama Teşkilatı… Tutmayan modeller, sonu gelmeyen bedeller! Saraylar, uçaklar, lüks ve şatafat, pazarlanmış bir ülke.  Eli böğründe kalmış halk.

Bırakın dağınık kalsın

Ölümün avcılık yaptığı bir ülkede, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak bizler sorumluluklarımızı biliyoruz. Çağdaş demokrasiyi yıkacağını bile, bile! Siyasal İslam’ın önünü Demokrasi diye, diye açtılar. Onlara; fırsatlar yaratıp, iktidarı; altın tepside önlerine koyan, Siyasal İslamcılara bu kıyağı çekenler! Ülkenin bugün gelinen noktasındaki ‘suç ortağıdır’.

Milliyetçilik adına, Tanrı adına insanların acımasızca sömürülmesi, ama ne yazık ki toplumun büyük bölümü bunun farkında bile değil. Fakirleştirilmiş yoksullaştırılmış, gerçeklerden uzaklaştırılmış, toplum, algı görgüsüzlük üzerinden yürüyorsa! Toplum yaratılan körlükten kurtulamaz. Yaratılan kör toplum ülkenin geleceğinin kaderini çizenlerdir. Bilim ve bilimsel düşünmenin toplumlara, bireylere kazandırdığı en önemli şey basit bir sorudur: “Neden?” İnsanlar neden sorusunu önce kendilerine sorarak eleştirel düşünmeyi, sorgulamayı öğrenirler. Bu soruyu dün soramadınız. Bugün sorabiliyor musunuz? Yarın çok geç olabilir. Hem sizin için. Hem de geleceğiniz için.

Bize sabır öğütleyenlerin serveti ve milletin sırtından kurulmuş cennetler. Onların yedikleri ekmeğin bile KDV’sini kendisinin ödediğini bilmeyen millet. Hizmet almadığın kurumlara karşılıksız para ödüyor sorgulamıyorsun. Sana; “şükredin halinize iyi ki; Somali değiliz”!  Diyenlere; ‘Neden? Finlandiya değiliz diye sormuyorsunuz. Avrupa 1944 yılında yerle bir oldu. Bu ülke 1920 yılında kuruldu. Türkiye Somali gibi sömürge değildi. Neden onlara muhtacız diye sormuyorsunuz?

Ben; talan edilen ülkede köpekleşmenin tarihini, ülkesine göz diken, parselleyen, halkını öldüren, ırzına geçen düşmanların önünde eğilen Osmanlı Hanedanı padişahları okudum.  Hakaret eden bir Amerikalının önünde apteshane ibriği gibi dizilmiş sözde devlet adamları gördüm. Askerinin başına çuval geçirildiğinde nota veremeyen. Rüşvetçi, kaçakçı Zarrap iti için Amerika’ya nota veren siyasetçilere oy verenleri, gördüm. Kefen giydim diyen, 1200 korumayla gezenlerin kefensiz yatanların üzerinden elinde kuranla siyaset yapan politikacılar gördüm. Ya siz!

Bu ülkede kimler, kimlerin oyuncağı…

İslami terörün (Hizbullah, Müslüman Kardeşler, İşid) adını ‘İslami hassasiyet’ diye savunmak ahlaksızlık değil. Şerefsizliktir. Diğer yanda bölücü terör (PKK) odağının aktörleriyle kol kola girmek. Nasıl bir tanıma uygun bilemiyorum. Bu ülke Hikmetyar’ın ayaklarının dibinde oturan bir adamı cumhurbaşkanlığına taşımışsa, Amerika’nın Kuzey Afrika ve Ortadoğu’yu parçalama projesi (BOP) içinde ‘Eş Başkan’ olarak görevlendirdiği adamın siyasal faaliyetlerine olağan mı diyelim.

Bu halk neden kendini sorgulamaz! Bir başka Türkiye olmadığı gibi. İnsan ömründe başka yaşam da yok. Bedeviler bu ülkenin geleceğinde söz sahibi olmuş, yaratılan erozyon hız kesmiyorsa, kanla irfanla kurulmuş bu topraklar üzerinde ki erozyonu hatta çöküşü alkışlayanları satılmış vatan topraklarda bekleyen özgürlük yoktur. Sadece kölelik vardır.

Baharın sonu ‘Yaz’… Tatil kapınızda. Milletin malına çöken. Yanan ormanlık alandan kendisine alan açıp, 2,5 ay içinde kurduğu lüks oteller zinciri için 4,5 milyar TL Teşvik, 2,3 Milyar TL hibe alan, ‘Şahsım Devletinin Kültür ve Turizm Bakanı’ Mehmet Nuri Ersoy’un Otelinde yapın.

Bu ülkede kimse şah değil! Padişah değil… O devir; 100 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk tarafından kapatıldı…

#
Yorumlar (1)
Ahmet Serdar
25.05.2023 20:53
En haklı uyarı ve eleştirilerin cezalandilmadigi bir ülke için 28 mayıs milat olacak...Kaleminize ve yureginize sağlık...
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.