grandpashabet giriş grandpashabet sinavmerkezi.org bahis siteleri

GÜÇ ZEHİRLENMESİ… HAKARETLER, HAKARETLER… YETER ARTIK!

Yüz yıldır bu ülke insanı böyle bir travma yaşamadı. Onca yoksulluğa, kepazeliğe tanıklık etmedi. Cebinde taşıdığı parası gâvur parası karşısında beş para etmez hale hiç düşmedi.

Gündem Yayın: 29 Nisan 2023 - Cumartesi - Güncelleme: 29.04.2023 02:25:00
Editör -
Okuma Süresi: 11 dk.
Google News

GÜÇ ZEHİRLENMESİ… HAKARETLER, HAKARETLER… YETER ARTIK!

Yüz yıldır bu ülke insanı böyle bir travma yaşamadı. Onca yoksulluğa, kepazeliğe tanıklık etmedi. Cebinde taşıdığı parası gâvur parası karşısında beş para etmez hale hiç düşmedi.

Kişilerin geldiği yeri unutması. Nerelerden nerelere geldiğini kendisinden başkasının hiçbir şey bilmediğini düşünmesi. Güç Zehirlenmesi değilse nedir? Din ile başlayıp, Allah adıyla; Atatürk’ü, ışığı, sevgiyi aldılar… Vicdanı ortadan kaldırdılar. Duyarlılığı, estetiği, bilimi, sanatı, gülüşleri unutturdular…  Özgürlüğü aldılar. Yetmedi… Dağları, denizleri, ormanları, madenleri… Kuzeyi, güneyi, doğuyu… İnsanı besleyen duyguyu bitirdiler…  Utanmadılar. Sıkılmadılar… Ülkeyi üç para komisyonlara pazarladılar.  Her şeyi aldılar... Doymadılar. Cumhuriyeti ‘Şahsım Devleti’ ilan ettiler. Doymadılar kendilerini ‘Devlet’ ilan edip, kendi yalanlarıyla besledikleri bir toplum yarattılar.

Hukuk, demokrasi, yargı, medya, iktidar, muhalefet, rejim… Bütün bu kavramlar “bildiğimiz” anlamlarıyla toplumsal gelişimler içinde yeni sınıflar yaratırken, diğer yanda ayrıştırmayı, tekelciliği bölücülüğü tetikleyen argümanlar içinde, makas açılarak yürüyor. Toplumsal düşünmeyen, halkın bireysel çıkar odaklı düşüncesi etkin olduğu sürece bu ülkede hiçbir şey değişmeyecektir. Zira 21 yılda bunların yarattığı sistem bireysel olarak çıkarcı kesimleri bir süre daha koruyacak, yanında tutacak ve kollayacaktır. Diğerleri sadece kullanılmış olacaktır. Bunlar günü geldiğinde onları ilk satanlardan olacaklardır…

‘Hiçbir korkuya benzemez halkını satanın korkusu’. Nazım Hikmet Ran

Biri kendisini gücün zirvesine taşıyan, saraylarda yaşatıp besleyen halka ‘Sürtük, Çürük, Cibilliyetsiz, Şerefsiz, Eşkıya, Haysiyet fukarası, Kan emici, Geri Zekâlı Onursuz, Vatan Haini Adi, Çapulcu, Deme özgürlüğüne sahip olacak! Bu adam acaba kimi tarif ediyor? Aynaya baktığında acaba kimleri görüyor? Kadını koruyan yasaları kaldırıp, kadını değersizleştirirken, şiddeti artırmadı mı?

Her koalisyon içinde yer alan, ortalığı karıştırmanın ötesine geçemeyen. Küfrü, kafiyeli laf dizinlerini marifet sanan küçük ortak; kendisinin ne olduğunu unutup muhalefete ‘Zillet’ der...

Adalet bakanı olan biri var. Canı istedikçe terbiyesiz. Fütursuz konuşur. Tecavüz edilen bir çocuk için ‘Küçüğünde rızası vardı’ diyecek kadar ahlak yoksunu. Şimdi paçaları tutuşmuş olan bu ‘Pop İslamcı’ özel hayata dair, bölücülüğe dair hakaret ve ayrıştırma yapıyor. ’14 Mayıs Akşamı Türkiye’de iki fotoğraftan biriyle karşılaşılır. Ya şampanya patlatılıp bunu sabaha kadar kutlayanlar olacak, ya da temiz alnını şükür için seccadeye koyup rabbine hamd edenler olacak’… Bunların hangisinin alnı temiz? Alınları hangisinde açık ki; Allah’ın huzuruna utanmadan çıkacak!  Sonra; sana ne. İnsanlar ister namaz kılar. İster içki, ister ayran içer. Sen kimsin ki; benim özel hayatıma yön veriyorsun? Bu ülkenin rejimi molla rejimi değil: bu ülke; Demokrat ve laik. Bunu bil ve edebinle dur be adam…

Hele biri var ki; Belediye memurluğundan siyasete girmiş, 20 yıl içinde akıl almaz servetlere ulaşmış. Çocukları; nüfuz kullanarak ‘hangi ticari faaliyet’! İçinde kazandıkları kaynağı meçhul servetini, İspanya’ya yaptıkları yatırımları unutmuş. Gelinini, kızını, damadını, kardeşini çoklu maaşlarla ‘Kızılay’a’ yerleştirmiş utanmaz adam… Sessiz işgalin baş aktörlerinden biri olan Binali Yıldırım, benim yurdumda, bana ‘İşgalci’ diyecek kadar bayağılaşmış… Yeter artık yediniz içtiniz, tükettiniz. Yerli ve Milli dediğiniz liderinizin gerçek kimliğini öğrenmek istiyorsan bu ülkede gerçek kimlik arıyorsan Devlet Bahçeli ile birlikte;  Ergün Poyraz Yazmış. ‘Takunyalı Führer’i’ oku. Fetullah Gülen’in poturuna sığınmış, övgüler düzen bu adam bugün ortada. Bu milleti terör örgütüne pazarlayanlar bugün; bu millete ayar veriyor… Bu adama oy veriyorsanız. Sizde  bu adam kadar terör sevicisinizdir.

Yerli ve Milli dedikleri lider; hiçbir şey değilken, AB ve Amerika’yı dolaştı. Yahudi aracılarla randevu alıp icazet aldığı gerçeği varken! Bize. Anadolu’nun gerçek sahiplerine işgalci diyeceksin. Sizler önce sınırları yolgeçen hanına nasıl çevirip 10 milyon mülteciyi bu topraklara sokup, yoksul milletin ekmeğine nasıl ortak ettiniz bunun hesabını verin!

Diğer yanda çadır tiyatrosu ibişlerini aratmayacak kadar mahir… Yıllardır bu ülkenin tepesinde İç İşleri bakanlığı yapan bu adam siyaset yapıyor. Bildiği dört cümlesi var ‘Bunlar LGBT’yi destekliyor. Sana ne? Çocuk tecavüzlerini, kadın dışlanması konusunda bir cümle kuramayan. Mahalle Sübyan okullarından bir cümle kuramayan kimlik!  Bektaşilik üzerinden ayar veriyor. Sen kimsin? Kol kola gezdikleri toplantı yaptıkları PKK’yı, Millet İttifakına yüklüyor. Niçin saklıyorsun. Senin ne olduğunu bilmeyen mi var! Bunlar ne ayar, Allah aşkına. 

Bunların bu ülkeye soktukları ‘Siyasal Yolsuzluk’; siyasi ahlaksızlıkla, hukuksuzlukla ve bunların ötesinde utanmaz ve ahlaksızlıklarla şekillenmişse ve halen arsızlıkları ile sırnaşıyor, tüm kamu kaynaklarını kendi çıkarları için kullanıyor, Devlet daireleri seçim bürosu haline gelmiş, kendisine koltuk veren siyasetçiye Vali efendiler utanmadan, ‘Oy Devşiriyorlarsa’… Bu adamsendeciliğe boyun eğmiş bir kitlenin varlığındandır.     Bu milleti aptal yerine koyarak.

Kendini adamdan saymayan bir kesim; ‘başka adam mı var’? Diyerek bunlara neden oy verir. Neden bunca hakareti hak ettikleri için mi, kardeşi, kardeşi düşman ettikleri için mi? Ülkeyi pazarladıkları alenen ortadayken, yerli milli yalanlarıyla,  milliyetçilik teranesi ile uyutulduğunu unuttuğu için mi? Gerçekten Niçin, neden oy verir?

Ben; Siyasal İslamcıların Türkiye'sinde değil. Ben Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu, Laik, demokrat, Sosyal Hukuk devletinde yaşamak istiyorum. Bunun içindir ki; eski Türkiye’mi geri istiyorum.

Anayasanın ve hukukun askıya alındığı, toplumu ayrıştırarak birbirine düşman edildiği, yalan, talan, gerginlik ve hakaretlerin havada uçuştuğu Siyasal İslamcıların yarattığı böyle bir ülkede değil. Mustafa Kemal Atatürk’ün tam bağımsızlık karakteriyle oluşturulmuş bu topraklarda özgür ve bağımsız yaşamak için bu iktidara muhalifim. Kaosun hüküm sürdüğü, dış politikada bataklığa saplanıldığı, Ekonomik çöküşle tüm ülke varlığının ipotek altına alındığı gerçeğini saklayan geleceğinden endişe duyulan, parlamenter sistem yerine,  Kloptokrasi sevdasıyla yönetilen, insan odaklı düşünmeyen. Çocuk tecavüzleri, kadına şiddet, hukuksuzluk ve barışın yok edildiği. İnsanın insanı boğazladığı. Ortaçağ karanlığının İslam’ı İnanç’ diye yutturulduğu, tarikat ve Cemaat koalisyon ortaklığı içinde yönetilen devlet istemiyorum.   Bunların Yeni Türkiye'leri, onların olsun… Bana ve benim gibi düşünenler ‘Eski Türkiye’sini geri istiyor.

Oyumu, ‘Pop-İslamcıya’, daha çok çalsın. Daha çok yalan söyleyerek ülkenin geleceğini karartsın, daha çok bölsün, etnik kimlikler üzerinden siyaset yaparak kirli işlerini kılıflasın diye değil…  Kemalist’e, Alevi’ye, Sünni’ye, sağcıya, solcuya, sosyal demokrata, milliyetçiye, liberale, Komüniste! Politik veya diğer kimliklere, ne olursa olsun, ‘adaletten, hukuk devletinden taviz vermeyecek kimliğine, devlet adamlığına ve demokratlığına’ güvendiğim adaya oyumu vereceğim… 20 yılda bu ülkede yaşadıklarımız çok şeyin tanığı. Yeter artık…

Türkiye' de siyaset adına yaşananlara baktığımda bunun adına temiz siyaset demek mümkün değil. Bunun adı kirletilmiş siyaset… İçinde sanatın edebiyatın eğitim akıl ve bilim değerlerinin olmadığı bir siyaset. Siyasetin içine inanç saygınlığının alınarak kullanılması ise bütünüyle tükenmişliğin adı değilse neyin nesidir?

Bir toplum eğitim akıl ve bilimden geriye bırakılmışsa temiz siyasetin nerede başlayıp, nerede bittiğini göremez. Bir ülkede sanatı yok sayarsanız, akıl ve bilimden söz etmezseniz, sanatçıyı, yazan, düşünen adamı korkar hale getirirseniz mutsuz bir toplum yaratmış olursunuz. Bugün toplum bu haldeyse mimarları da ortada. Ne yaparsanız yapın! Kirlenmişlikten temizlenip adına temiz siyaset dediğimiz gerçeği isteseniz de yansıtamazsınız. Ülkede cehaletin körüklediği cahillik ve despotizm yaşanıyorsa. Halkının yüzde onu yiyor, yüzde doksanı bakıyor, soyulduğunun farkında değilse! Bir ülke halkının bütün bir yaşamı bir tek kişinin dudakları arasındaysa. Ülkede seçimler göstermelik yapılıyor ve sandıktan sürekli aynı kişi çıkıyorsa. Temiz siyasetin yansıması olmaz.  Göremezsiniz.

Siyaset toplumsal demokrasi adına yapılır içinde tüm çağdaş değişimlerin özgürce yapılanması vardır. Demokrasi yara almışsa insanlar gerçek demokrasinin getirdiği kazanımları göremez umutsuzluk, acı, korku, daha da artar devam eder.   

Üretmeyen, yaratmayan, düşünmeyen ülkeler er geç egemenliğini kaybeder. Şu gerçek ki; artık bu ülkede herkesin geleceği olan bir hazinesi yok. Bu ülkede her doğan çocuk geleceksizdir. Bu gerçeği bilen gençler ülkeden kaçmak için fırsat kolluyorlar. ‘Giderlerse gitsinler’ diyene bir bakın. 21 yıldır bu ülkeyi yönetiyor!

Türkiye’ye biçilen rol bellidir. Aktörleri 20 yıldır bu ülkede sahnede. Yazılan senaryoyu oynuyorlar. Milletin üzerine boca edilen dinci, mezhepçi, popülist milliyetçi söylemlerle halk avutulurken, halk dalkavukluğuna soyunmuş üniformalı din baronları, birkaç gün önce apteshane ibriği gibi dizilmiş, Türk Silahlı Kuvvetlerinin siyasetçi yalanlarına ortak olmuş generallerini gördünüz mü?  Bu ordu kimin ordusu. Türk ordusu bir siyasi yapının bekçiliğine soyunabilir mi? Seçim hazırlığında Jandarmaya ‘Alarm’ veren utanmaz adam!

Ucuz işgücü,  ucuz insan; Soros’un deyişiyle ‘maliyeti düşük, kolay ölen, askeri güç’… Olmaktan öte herhangi bir varlık göstermesi istenmiyor. Bu yüzden gericilik pompalanıyor, seviyesi iyice düşen siyasetçiler sürülüyor piyasaya. ‘Bunlar Sürtük, Bunlar adi’. Diyecek kadar cesurlar. ‘Zillet’ diyecek kadar arsızlar. ‘İşgalci’ diyecek kadar düşmanlar… ‘İçki İçecekler’ diyecek kadar bölücüler…

#
Yorumlar (1)
Ahmet Serdar
01.05.2023 10:44
Kuruluş ayarlarına döneceğimiz 14.Mayis yaklaşıyor...
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.