|
||
CHP Kırşehir Milletvekili Metin İLHAN, özgürlüğe, bağımsızlığa, insan haklarına ve savunmaya aykırı bir çerçevede oluşturulan, dört gün boyunca geç saatlere kadar TBMM Adalet Komisyonunca görüşmeleri sürdürülen hükümetin çoklu baro teklifine ilişkin komisyonda konuşma yaparak iktidarı eleştiren açıklamalarda bulundu. | ||
GÜNDEM Haberi | ||
![]() |
||
|
||
CHP Kırşehir Milletvekili Metin İLHAN, özgürlüğe, bağımsızlığa, insan haklarına ve savunmaya aykırı bir çerçevede oluşturulan, dört gün boyunca geç saatlere kadar TBMM Adalet Komisyonunca görüşmeleri sürdürülen hükümetin çoklu baro teklifine ilişkin komisyonda konuşma yaparak iktidarı eleştiren açıklamalarda bulundu.
İLHAN, yapmış olduğu konuşmasında hükumet yetkililerince hazırlanan söz konusu kanun teklifi ile özellikle; yargının, hukukun, adaletin yetki alanının sınırlandırılmak ve avukatları ötekileştirmek yoluna gidilmek istendiğini dolayısıyla baro yapısında da ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı durumlar yaratılmak ve böylesi akıl almaz bir teklifi parlamentoda karara bağlayarak tüm sistemin hakimi olmak, tek elden yürütmek için kontrol altında tutmanın önünü açmak adına yasalaştırma yoluna gidilmek istendiğinin altını çizdi.
İLHAN: "İKTİDAR, KUTUPLAŞTIRMA POLİTİKASINA BAROLARA MÜDAHALE İLE HUKUKU VE ADALETİ BÖLEREK BİR YENİSİNİ DAHA EKLEMENİN YOLUNU AÇMAYA ÇALIŞMAKTADIR."
İLHAN, Adalet Komisyonu çoklu baro teklifi görüşmelerinde yaptığı konuşmasında öncelikle şunlara değindi: "Sürekli, birlik olma söylemini ağzından düşürmeyen iktidar ayırma, kutuplaştırma ve bölme politikasına, barolara müdahalenin yolunu açmaya çalışarak baroları siyasetin hegemonyası altında tutmak adına bir yenisini daha eklemek için sabırsızlanmaktadır. Hukuku ve adaleti bölmek sadece vicdanları yaralamaz, kamu hayatı ve devlet sistemini de böler ki sadece muhalifleri değil günü gelir bu kaosu yaratanları da içinde ezer. Bu, lütfen unutulmasın. Milletin en kutsal emaneti olan temsiliyeti alarak bu sorumluluğu hiçe sayıp kanun teklifini okumadan onaylayacak herkesin ülkemizi daha da otoriter hâle getirecek bu uygulamaya şiddetle karşı durması bir zorunluluktur. Çünkü önceden adalet terazisine elindeki değnekle ustaca yön verenler artık direkt teraziyi ele geçirme arzusuna düşmüşlerdir. Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan'ın da belirttiği gibi "Bizim gibi olmayan, bizim gibi düşünmeyenlerin de hakları olduğunu düşünmemiz gerekir. Adaletin gözü bağlıdır, tarafların kim olduğuna bakmadan adil yargılamalarda bulunur. Yargının tarafsızlığı öncelikle bağımsızlığını gerektirir. Toplumsal ve siyasal düzeyde farklılıkların bir arada, temel hak ve özgürlüklerin korunduğu, adil ve çoğulcu bir düzeni zorunlu kılmaktadır" önermesi de bu uygulamayla anlamını yitirmeye başlayacaktır."
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKUMET SİSTEMİ, BUGÜN HALİ HAZIRDA YAŞANAN OLUMSUZ BİR ÇOK DURUMUN NE YAZIK Kİ EN BÜYÜK SEBEBİDİR...
CHP Milletvekili İLHAN, bugün hali hazırda bu durumlara gelinmesinin temel sebebinin ne yazık ki Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi olduğunu belirterek sürekli bize has olduğu ve ülkemizi şaha kaldıracağı söylenen söz konusu bu garip sistemin, Türkiye'yi gerilettiğini aradan geçen iki yılın da açık seçik bir şekilde durumu ortaya koyduğunu söyleyerek sözlerine şu şekilde devam etti: "Bu dönemde Türkiye, sağlıktan eğitime, yargıdan dış politikaya kadar hemen her alanda gerilemiştir. Bu durum uluslararası endekslerde de seyrini sürdürmektedir. Sosyal adaletsizlikleri gideremeyen başkanlık macerası ve AKP'nin üretimden, kalkınmadan, planlamadan uzak ekonomi politikaları Türkiye'nin vasıflı iş gücüne istihdam yaratamayan, yenilik yapamayan, katma değer üretemeyen, teknoloji ihraç edemeyen ve sınıfsal, sosyal adaletsizlikleri gideremeyen bir kara düzen oluşmasına sebebiyet vermiştir."
KADINA YÖNELİK ŞİDDETTEN ÇOCUK İSTİSMARINA, EĞİTİMDEN SAĞLIĞA VE REEL EKONOMİK GİDİŞATA VARANA KADAR TÜRKİYE'DE YENİ SİSTEMİN HER ŞEYİ TEPE TAKLAK ETTİĞİ APAÇIK ORTADADIR!
İLHAN, kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı, çocuk işçiler konusunda Türkiye'nin sınıfta kalması ve İstanbul Sözleşmesi'nin gereklerinin yapılmaması yetmiyormuş gibi sürekli bu sözleşmeden duyulan pişmanlığın AKP'lilerce dillendirilmesinin de sosyal yaşamın geriye götürülmesinin başlıca örnekleri arasında yer aldığını dile getirdi ve eğitim meselesinin de unutulmaması gerektiğini sözlerine ekleyerek maalesef bu noktada bakan değiştirmekten ve liyakatsiz atamalarda rekor kırmaktan Türkiye'nin çağın gereklerine uygun, evrensel bir eğitimden uzaklaştırıldığını genç beyinlerin şeyhler, dervişler, cemaatler ve sözde hocaların elinde çürümeye mahkûm bırakıldığı açıklamalarında bulundu.
Diğer taraftan CHP Milletvekili İLHAN, reel yansımaları olmayan, kâğıt üzerinde göstermelik rakamlarla büyüyen ülke ekonomisinin de unutulmamasına değindi ve şu değerlendirmeleri yaptı: "Ekonomik büyüme, kaynakların çoğaltılması kadar bu kaynakların doğru yerlerde kullanılmaları ve verimliliklerinin artırılmasına bağlıdır. Başarılı bir performans için bu konularda doğru kararların verilmesi, politikaların şartlara göre değiştirilebilmesi, hataların çabuk fark edilmesi ve ivedilikle düzeltilmesi gerekmektedir. Tabii bunları yapabilmenin ilk koşulu elbette liyakattir. Doğruyu bulma ve ilerleyebilme kültürünün ilk adımı olan liyakat maalesef üst yöneticilerin güç budalası olmaları ve siyasetle organik bağlarının bulanmasıyla ortadan kalkmış ve liyakatsizlik sonucu oluşan çok ağır ekonomik bedel ise halkın sırtına yüklenmiştir. Özellikle sağlık politikalarındaki yanlış uygulamalar ki başta şehir hastanelerinin hazine garantisiyle, üstü örtük şekilde birilerine kazanç kapısı sağlaması, birinci basamak sağlık kuruluşlarının işlevsizleştirilmesi ve sağlık hizmetlerindeki taşeronlaştırma olmak üzere kamu sağlık hizmetlerinin özü tahrip edilmiştir."
TOPLUM DUYARSIZLAŞTIRILMIŞ, TÜRKİYE'Yİ İSTENİLDİĞİ ŞEKİLDE DİZAYN ETME FIRSATINA ERİŞİLMİŞTİR.
Türkiye'nin mutluluk düzeyini de ele alan İLHAN inşaat sektörünün teşviki ve çeşitli araçlarla körüklenen tüketim çılgınlığıyla insanlara geçici bir mutluluk ama buna karşı ömürleri boyu sürecek kalıcı bir borçluluk bırakarak toplumu duyarsızlaştırıp Türkiye'yi istedikleri gibi dizayn etme fırsatına erişmiş bir hükumetin yer aldığını ifade ederek gelinen noktada söz konusu sistemin tıkandığını ve oluşan ekonomik belirsizliğin AKP'yi, iktidarlarını sürdürebilme adına son çare olarak 80'li yılların karşılıksız para basma stratejisine sarılmalarına yönlendirdiğini belirtti ve sözlerini; "Türk ekonomisinin artık bırakın bu tarz geçici ağrı kesicileri, adrenalini bile verseniz ayağa kalkamayacak duruma geldi ne yazık ki" diyerek sürdürdü.
İLHAN: "TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZİ GÖZÜ BAĞLI ÖLÇÜM YAPAN ADALETİN TERAZİSİ KORUMAKTADIR VE DE KORUYACAKTIR!"
İLHAN, dış politika tanımına da yeni bir anlam yükleyen uygulamalar oluştuğunu söyledi ve "Bazen Asyacı, bazen Avrasyacı, bazen Avrupacı olmamızın, dünyanın en pahalı hurdasını kahramanca almamızın, koronavirüs ile mücadeleye trilyon dolar ayıran ülkelere şov amaçlı bedava maske göndermemizin sebebi de maalesef budur" diye ekledi. CHP Milletvekili İLHAN konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Her birimiz başkasının gözünde ötekiyiz, yani ötekinin ötekisiyiz. Temel hak ve özgürlüklere de bundan dolayı sahip olmaktayız. Bu temel hak ve özgürlükleri ise gözü bağlı ölçüm yapan adaletin terazisi korumaktadır ve de koruyacaktır."
|
||
|
||
Etiketler: , |
|